Sayfalar

3 Şubat 2012 Cuma

Sınırsız Hayal Defteri

 Eski eşyalarımı karıştırırken küçük defterlerimden birini buldum. Sayfaların arasından, bundan tam on yıl önce, üniversite de katıldığım kişisel gelişim kurslarından birinin notları çıktı. Orada sekiz tane güzel soru sormuşlar ben de tane tane cevaplamışım.

 Sorulardan bir tanesini görünce gülümsedim. “ Böyle giderse 10 yıl sonra nasıl bir hayat yaşıyor olacaksınız?”  “ On yıl sonra sevdiğim bir işi yapacağım, kendi işyerimi kuracağım, beğendiğim bir şehirde yaşayacağım ve tabiî ki sevdiğim insanlarla birlikte olacağım” demişim ama eksik yazmışım, anne olacağım demeyi unutmuşum. Bu listedekilerden sevdiğim işi yapmak dışında hepsini gerçekleştirdim. Eksik konu hakkında da hala çalışıyorum.

Sorulardan bir diğeri ise “Bütün rüyalarınızı gerçekleştirmiş olsaydınız neler hissederdiniz?” di. Cevap olarak  “ Eminim ki hangi yaşta ve konumda olursam olayım her zaman yeni rüya bulup isteyebilirdim. Yaşadığım müddetçe rüyalarım bitmezdi ” yazmışım.

Bunu okuyunca da aklıma kız kardeşimin bir tavsiyesi geldi. Bir sohbet sırasında “Kendine rüya defteri yapabilirsin” demişti. Bir süre sonra şu Hakanın deli olduğu küçük defterlerimden birini çıkardım ve kendime “ Sınırsız Hayal Defteri” yaptım. Teker teker hayallerimi yazmaya başladım. Hakanın “Defterleri hep yarım bırakıyorsun, yazık oluyor ” cümlesini duymamak  için bu defteri doldurmalıyım. Bunun için de çok fazla hayal kurmalıyım.
  
Tabi hayal kurmanın da şartları var. Öyle “İstiyorum” demekle olmuyor. Ya da “Olsa iyi olurdu ama eminim ki olmaz” cümlesi kesinlikle kullanılmamalı. Hayaline konsantre olacaksın. En ince detayına kadar düşüneceksin. Rengini, şeklini, miktarını veya diğer özelliklerini en ince noktasına kadar planlayacaksın. Ne zamana gerçekleşmesini istediğini düşüneceksin. Hadi hayalin ertesi gün gerçek oldu, bakalım hazır mısın buna. Gerçekleştikten sonra hayatında nelerin değişeceğine varana kadar düşüneceksin. “Aslında ben daha fazlasını istiyorum ama o kadar zaten olmaz, ben azına da razıyım” diye düşünmeyeceksin. Buna benzer önemli hayal kuralları vardır.  

 Hayal, olumlama, rüya, aşağı yukarı hepsi aynı kapıya çıkıyor, temeli istemek. Ortak özellikleri ise o anda elinde olmayanı veya yapmaya gücünün yetmeyeceği şeyleri dilemek.

 Duanın diğerlerine göre üstünlüğü, bunları inanılan tanrıdan istemek. Tabi Tanrı kavramı da insanın dinine ve inanç sistemine göre  değişebiliyor ama sonuçta  hayal bir hedefe yönlendiriliyor. Diğer istemek kavramları ise biraz daha ucu açık bırakılmış ve serbest dolaşan dilekler gurubuna giriyor.

 Ben hayal kurmayan ve bunun saçma olduğuna inanan insanlar da gördüm. Hayatın getirdiği gibi yaşayan ve bununla tatmin olan insanlar. Yaşadığı hayatı kabulleniyorlar ve başka türlü bir hayat için şartlarını zorlama gereği duymuyorlar. Bu insanlar oldukça sakin oluyorlar. Çok fazla gelecekle ve umutla uğraşmadıkları için “ Eldeki buysa onu iyi değerlendirmek lazım” mantığıyla yaşıyorlar.

 Hayal kurmak diyince insanın aklına ilk başta maddiyata dayalı hayaller gelir. Para ve buna bağlı mal mülk veya iş. İkinci planda ise eş, çocuk gibi insan faktörleri. Sonra da kategori olarak birey doğrultusunda özelleşirler.

Düşünüyorum on kişiye on tane sınırsız hayal hakkı verilse ve bunları ayrıntıları ile listeleseler, acaba kaç tanesi kendinden önce, tanımadığı ve ihtiyacı olan insanlar için hayal kurabilir. Dua sırasında bu çok yapılır. Kendi listen bittikten sonra "olmayanlara da" diye bir genelleme ile ekleme yaparsın ya hayallerde. Kim gece yattığı zaman bütün ayrıntıları ile büyük bir kimsesiz çocuklar yuvası hayal eder. Lüks binası, pahalı kolejler seviyesinde okulları, beş yıldızlı otel kalitesinde yatakhaneleri ile. Bu on kişinin içinde birkaç tanesinin buna benzer hayaller kuracağına inanıyorum ben.

Olmazsa olmaz hayal şartlarından bir diğeri ise  sınır koymamak ama, diğer taraftan da hayalde de çok müsrif olmamak lazım. Beş yüz odalı bir ev hayal etsen, ne yapacaksın o kadar odayı. Bunun yerine dünyanın dört bir tarafında birer tane hayal etsen, onlara gitmek için bir de uçak eklemek lazım derken, uzar gider bu iş. Bu kadar büyük hayallerin ayrıntıları içinde zaman lazım, Uzun uzun düşünmek, planlamak lazım. Bu sefer de insan hayal kurmaktan sıkılır.

Bu iş  öyle düşünüldüğü kadar basit bir iş değil. Beynin enerjisinin daha sırrı çözülemedi. Bu nedenle de dikkatli olmak, düzgün düşünmek ve düzgün hayal kurmak lazım. Maazallah bugün kurduğumuz hayaller ya ilerde hayatımızı çekilmez hale getiriverirse. 





























1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kayra'nın günlüğü gibi rüya defteri de süper bi fikir. Yeni yazılarını bekliyorum, merakla...

Yorum Gönder

Siteden yapılan alıntılar tek koşul altında izin kapsamındadır: Alıntı yapılmadan önce izin alınmalı,alıntı yapıldıktan sonra, sitenin adresi görünür ve okunur tarzda yazılmalıdır. İzinsiz ve kaynak belirtilmeden yapılan alıntılar, özellikle de yazıların başka isimler altında yazılmış gibi gösterilmesi,5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
 
Powered by Blogger