Sayfalar

18 Ocak 2012 Çarşamba

Uluslararası Kar Temizliği


Neredeyse bir hafta olmuş yazmayalı. Aslında kafamda devamlı yazıyorum, sadece kelimeleri sayfaya taşınmaya bir türlü ikna edemedim. Yazmayı özledim.

Büyük bir hızla tatilimizin son haftasına girdik. Bir tarafımız  babamıza kavuşacağımız için  heyecanlı, diğer tarafımız ise bu sevgi selini bırakacağımız için  üzgün. Kayra ve annesi için  güzel ve verimli bir tatil oldu. Bu arada da  Kayra’nın  birinci yaşının birinci doğum gününü bir ay öncesinden kutladık. Dedelerle anneannelerle babannelerle ilk doğum günü fotoğraflarını çektik. Zaten erken doğum gününün amacı da bu fotoğraf albümüydü. Her yer süslendi, pastalar börekler yapıldı, çiçekler alındı, oğluşki önce mumu üfledi arkasından da ayağını pastaya soktu. Her şey an be an kamerayla kaydedildi tabiî ki. Sadece babamız yoktu. Asıl doğum gününü de  onunla kutlayacağız tabi ki.

Her yer kar. Kayra bir koltukta uyuyor ben de yerden uzanan camın önündeki diğer koltuğa büzülmüşüm, bir elimde sıcak çikolata diğerinde güzel bir kitap. Var mı bundan alâ bir keyif. Her yer bembeyaz, okullar tatil, dışarıda hiç ses yok. Ara sıra annemin camın önüne koyduğu ekmeklere gelen kuşlar sessizliği bozuyor. Annem mutfaktan koşup geliyor ‘ Bak geldiler, bence kaçırma bunu hemen fotoğraflarını çek.’ Annem kuşların sistemini çözmüş, heyecanla bana anlatıyor." Bak ilk önce bu küçük geldi sonra gidip diğerlerine haber verdi ve sonra hepsi birden geldiler. Şimdi onlar yedi gitti, büyükler geldi" Hikayesiyle birlikte kuşlar etkiliyor beni ve kitabı fincanı bir tarafa bırakıyorum, makineye sarılıyorum. Onları korkutmamak içi yerde komando sürünüşüyle cama yaklaşıyorum ve bir iki kare anca yakalayabiliyorum. Kar, kuşlar, ekmek ufakları, fotoğraf makinesi ve ben bir türlü gereken pozisyonu alamıyoruz. En sonunda kıyamıyorum onları rahatsız etmeye ve fotoğraf sevdamdan feragat ediyorum.

Tamam dışarısı bu kadar soğuk ve karlıyken sıcacık evde oturup keyif yapması güzel de hayat devam ediyor. Son haftadayız ve yapılması gereken bir sürü iş var. Küçük kara defterim, arasında bir kalemle ortalarda geziyor. Alınacaklar, hediyeler, yapılması gereken resmi işler, ödemeler. Bu kadar miskin ve keyifliyken bu işler gözüme dağlar kadar büyük görünüyor. Zaman daraldı harekete geçmek lazım, hayat miskinleri sevmez. 


Alıyorum elime fırçayı, donanıyorum kar savaşı takımlarımı ve dört gündür yerinden kımıldamayan arabanın başına. Üzerindeki kar 40 cm olmuş sanırım. Camlarda kalın bir buz kütlesi. Allahtan güneş yardıma geldi. “Hadi sen yumuşat ben temizleyeyim” diyorum kibarca. O da keyfi yettiğince eritiyor sağ olsun. Bir zamanlar kurduğumuz Kanada da yaşama hayalimiz geliyor aklıma ve tam o sırada Hakan arıyor. İlk cümlem ‘ Biz iyi ki Kanada'ya gitmemişiz, kar temizlemek çok zormuş’  Önce biraz duraksıyor sora gülmeye başlıyor. Ben heyecanlı heyecanlı nasıl kar temizlediğimi anlatıyorum, uluslar arası.
Telefonu kapatınca düşünüyorum kendi kedime “An’ı yaşamak ne kadar eğlenceli aslında. Ne öncesi ne sonrası o anda en büyük derdim ve eğlencem kar temizliği, o kadar”

Araba temizleniyor temizlenmesine de buzlu yollar ve Kayra düşündürüyor beni. Tabi bu şartlar altında bizim liste biraz kısalmak zorunda ve acil ihtiyaçlar listesine dönüşmek zorunda kalıyor. Zaman daraldıkça ve hava şartları bizi sabote ettikçe de listede ki satırlar daha da  eksiliyor. Tek derdim internetten sipariş verdiğim kitaplarımın gitmeden elime geçmesi o kadar.

Sakin, dingin, bol kitaplı, okumalı, eğlenceli, karlı bir tatil. Ne tuhaf yaşadığımız yerde sakinliğin içerisinde her zaman bir telaş, hareket, yoğunluk var. Burada ise kalabalığın içerisinde farklı bir sakinlik. Hayatın öyle, tatilin de böyle yaşanması gerekiyor.

Yazmayı özledim.İçim kıpır kıpır.Kelimelerimi biriktirdim. Evimize gidince onları sıraya dizeceğim. Üzerine biraz da aşk tozundan serpip, ikram edeceğim.


1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sayfanı keşfettiğime sevindim canım..
Takibindeyim.
Sevgiler.

Yorum Gönder

Siteden yapılan alıntılar tek koşul altında izin kapsamındadır: Alıntı yapılmadan önce izin alınmalı,alıntı yapıldıktan sonra, sitenin adresi görünür ve okunur tarzda yazılmalıdır. İzinsiz ve kaynak belirtilmeden yapılan alıntılar, özellikle de yazıların başka isimler altında yazılmış gibi gösterilmesi,5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
 
Powered by Blogger